Görünmez Tehlikenin İzinde: Çernobil Faciasının Dünü, Bugünü ve Yarını
DÜNYA
Bugün sizlerle Çernobil Nükleer Faciası’nı hatırlayacağız. Santralin kurulumundan faciaya, facianın sonrasından günümüze kadar olan kısmı teferruatlı bir şekilde inceleyeceğiz ve tarihin tozlu sayfalarında bir yolculuğa çıkacağız. Çernobil benim de çok ilgimi çeken bir konu. Onun için fazla detaya boğmadan önemli detaylardan da mahrum bırakmadan anlatmak istiyorum. Hazırsanız başlayalım.
Faciadan Önce Pripyat
Çernobil Nükleer Santralinden önce Pripyat nasıl bir yerdi onu konuşmak gerekir diye düşünüyorum. Pripyat ismini yakındaki nehirden alan ve 4 Şubat 1970 ‘te kurulmuş bir atom şehridir yani onların dilinde atomgrad. Bu şehrin kurulmasının amacı ismini santralden alan Çernobil şehrinin kuzeyindeki Çernobil Nükleer Santraline hizmet veren işçilerin barındırılmasıdır. Zamanla buradaki nüfus sayısı artmış ve Çernobil Faciası’ndan önce 50 bine kadar yaklaşmıştır.
Pripyat küçük bir şehrin istediği bütün imkanlara sahipti ve ferah bir şekilde tasarlanmıştı. İnsanların büyük şehirlerdeki gibi sıkışmadığı bolca dinlenme alanına sahip bir yerdi. Şu anki terkedilmiş Pripyat’a baktığınızda tek göreceğiniz şey facianın etkilerine yenik düşen hayalet bir şehir fakat zaman makinemiz olsaydı ve faciadan öncesine gitseydik aslında Pripyat’ın da ne kadar renkli, süslü ve iyi tasarlandığını görürdük.


Pripyat Kültür Sarayı, Çernobil Yasaklı Bölge, Ukrayna.
Tiia Monto, CC BY-SA 3.0, via Wikimedia Commons
Faciadan önce Pripyat’a erişim yasağı yoktu. Sovyetler santrallerini oldukça başarılı buluyor ve çok gurur duyuyorlardı. Bunu belirten bir “Barışçıl atom” sloganları da vardı. Aslında ana plan santrali Kiev’den 25 kilometre öteye kurmaktı fakat yetkililer bunun şehre çok yakın olacağını düşündüğünden 100 kilometre öteye şu anki yerine kuruldu.
Santralin Kuruluşu
Çernobil Nükleer Santralinin inşası 1972’de başladı. Santralin altı inşaat aşamasından oluşan 12 üniteye sahip olacağı düşünülüyordu ve eğer tamamlansaydı dünyadaki en büyük nükleer enerji santrali olacaktı. Santral her biri 1.000 megawatt elektrik gücü (3.200 termal güç) üretebilen dört RMBK-1000 reaktöründen oluşacak ve dördü birlikte Ukrayna’nın elektriğinin %10’una yakınını karşılayacaktı. Kursk gibi birden fazla RMBK reaktörüne ev sahipliği yapan yerlerde olduğu gibi santralin inşasına işçilerin ve ailelerin barınması için yakınlarda bir şehrin inşası da eşlik etti. Yani Pripyat. Santralin inşası 1970’lerin sonuna doğru tamamlandı ve 1 numaralı reactor 1977’de devreye alındı. Santral, Leningrad ve Kursk santrallerinden sonra üçüncü Sovyet RMBK nükleer santraliydi ve Ukrayna topraklarındaki ilk santraldi.


1977’te tamamlanan ilk reaktörü sırasıyla 1978’de 2 numaralı, 1981’de 3 numaralı ve 1983’te ise 4 numaralı reaktör takip etti. 5 ve 6. Numaralı reaktörler de planlanmıştı. Hatta 5 numaralı reaktörün %70’i tamamlanmıştı ve Kasım 1986’da devreye girmesi planlanıyordu. Felaketin ardından iki reaktörün de inşaatı askıya alındı ve 20 Nisan 1989’da tamamen terk edildi. Eğer felaket olmasaydı nehrin diğer tarafına 6 tane daha reaktör kurulması planlanıyordu.


Çernobil Nükleer Santrali'nin 5. ve 6. reaktörleri (asla tamamlanmadı), Pripyat, Ukrayna.
User:Cls14, CC BY-SA 4.0, via Wikimedia Commons
3 ve 4 numaralı reaktörler ikinci nesil ünitelerken, 1 ve 2 numaralı reaktörler ise Kursk santralinde olduğu gibi birincil nesil ünitelerdi. İkinci nesil RMBK tasarımları daha güvenli bir muhafaza yapısıyla donatılmıştı.


Çernobil nükleer enerji santralinin 1986'daki kazadan önce nasıl göründüğünün bilgisayarda oluşturulmuş bir görüntüsü.
Tadpolefarm, CC BY-SA 4.0, via Wikimedia Commons
RMBK reaktörünü izleyen SKALA isimli bir bilgisayar vardı. Bu SKALA dediğimiz bilgisayarın tarihi daha 60’lara gider ve manyetik hafızası vardır. Aslında teknolojik olarak eski fakat belli ki o zamanlar iş görmüş. SKALA’nın açılımını yapacak olursak “Leningrad Nükleer Santrali’ndeki Cihazın Kontrol Sistemi” gibi kabaca bir açılımını yapabiliriz. Bu SKALA dediğimiz bilgisayar reaktörleri ilgili bilgileri canlı olarak izliyordu ve reaktörün durumuyla ilgili depolamasında bilgi topluyordu. Bu şekilde reaktörde çalışan operatörlere de reaktörle ilgili bilgiler sunuyor ve onlara uygulanmasının iyi olduğunu düşündüğü öneriler veriyordu.
Büyük Faciadan Önceki Kazalar
9 Eylül 1982’de bakım sonrasında kapalı kalan hatalı bir soğutma vanası sebebiyle reaktör 1’de kısmi bir çekirdek erimesi meydana geldi. Reaktör yeniden devreye girdiğinde belli kanallardaki uranyum aşırı ısındı ve parçalandı. Hasarın boyutu küçüktü ve kaza sırasında ölüm olmadı. Bu kaza uzun yıllar gün ışığına çıkmadı ve gizli tutuldu. 8 aylık bir tamirden sonra reaktör tekrar çalışmasına kaldığı yerden devam etti.
26 Nisan 2021 ‘de halka açıklanan gizli belgelerde 1984 yılında reaktör 3 ve 4’te ciddi kazalar olduğu belirtiliyor. Bu dökümanlarda bahsedilenlere göre merkezi hükümet 1983’te bu nükleer santralin Sovyetler bünyesindeki en tehlikeli nükleer santrallerden biri olduğunu biliyordu. Çünkü yapı güvensiz bir şekilde hazırlanmıştı. Buhar ayırıcılarının olduğu oda 270 dereceye kadar çıkabiliyor, bu da binanın pozisyonunun kaymasına sebebiyet veriyordu. Bu da tabii ki ciddi hasarlara yol açacak bir durum.
Reaktör Kapatıldıktan Sonra Nasıl Soğur?
Faciaya sebebiyet veren güvenlik testine geçmeden önce çok önemli bir noktayı kısaca anlamamız gerekiyor. Bir nükleer santralde ana ısı nükleer fisyon işleminden elde edilir. %6’sı ise reaktör kapandıktan sonra devam eden radyoaktif bozunma ısısından gelir. Aşırı ısınma veya çekirdek erimesini önlemek için devamlı bir soğutma gereklidir. Çernobil’deki RMBK reaktöründe bu işi su yapıyordu. Pripyat Nehri’nin yanına kurulmasının da amacı budur.
Faciaya Adım Adım
Test, reaktörün planlı olarak kapatılmasının bir parçası olarak 25 Nisan 1986 günü gündüz vardiyasında gerçekleştirilecekti. Gündüz vardiyasındaki işçilere test hakkında bilgiler verilmişti ve testi gerçekleştirecek ekip hazırdı. Plana sadık kalınarak güç çıkışındaki kademeli azalma gece sularında, 25 Nisan saat 01:06’da başladı. Güç seviyesi, gündüz vardiyasının başlangıcına kadar nominal 3.200 MW termal seviyesinin %50'sine ulaşmıştı. Gündüz vardiyası testi saat 14:15’te gerçekleştirecekti. Acil durumda çekirdeği soğutacak olan sistemin de devre dışı bırakılması dahil olmak üzere test için hazırlıklar yapılmıştı. Aynı zamanda başka bir elektrik santralinde beklenmedik bir şekilde devre dışı kalmıştı. Saat 14:00 sularında Kiev elektrik şebekesindeki bir yetkili, akşam saatlerindeki yoğun talebin karşılanması amacıyla Çernobil’deki güç çıkışının daha fazla azaltılması durumunun ertelenmesini talep etti. Gündüz vardiyasının yerini artık akşam vardiyası almıştı. Ertelemeye rağmen acil durumlarda devreye giren soğutma sistemi devre dışı bırakılmaya devam edilmiştir. Bu durum kazanın sebebi değildir fakat güvenlik konusunda reaktörün sınıfta kaldığını gösteren bir örnektir.
Saat 23:04 sularında Kiev’deki yetkili kademeli azaltma için Çernobil’e yeşil ışık yaktı. Akşam vardiyası ayrılmaya hazırlanıyordu. Plana göre test gündüz vardiyasında tamamlanacak ve gece vardiyası da kapalı durumdaki tesiste soğutma sistemlerinin bakımını yapacaktı.
Gece vardiyasının hazırlanmak ve testi gerçekleştirmek için sınırlı bir zamanı vardı. Testi yönetmek üzere santralin başmühendis yardımcısı Anatoly Dyatlov oradaydı. Dyatlov oradaki en yüksek rütbeli kişiydi. Vardiya Amiri Aleksandr Akimov reaktör 4’ün gece bekçiliğini yapıyordu. Leonid Toptunov ise kontrol çubuklarının (control rods) operasyonlarından sorumlu mühendisti.
Teste göre reaktörün termal seviyesi 700-1000 MW aralığına düşürülecekti. 00:05 ‘te 720 MW seviyesine gelindi. Reaktör, yan ürün olarak bir reaksiyon engelleyici olan xenon-135 üretiyordu. Yani reaktör her geçen an zehirleniyordu. Bu da gücün daha da düşmesine sebep oluyordu. Reaktör normal çalışma halindeyken xenon-135 kalıcı olarak reaktörde kalmıyordu çünkü oluşturulduğu gibi yakılıyordu, bu da reaktörün zehirlenmemesini sağlıyordu. Fakat reaktör gücü düşürüldüğü için daha önce üretilmiş yüksek miktardaki iodine-135 xenon-135 ‘e dönüştürülüyordu ve reaktör gücü normal seviyesinde olmadığı için xenon-135’in hepsi yakılamıyor ve gittikçe reaktörün içinde birikmeye ve reaktörü zehirlemeye devam ediyordu.
Artık reaktör gücü 500 MW’a geldiğinde reaktörün güç seviyesini korumak için güç kontrolü manuel olarak ayarlanabilecek şekilde ayarlandı. Ardından AR-1 aktif hale getirildi ve AR-1’in dört kontrol çubuğunun tamamı kaldırıldı. AR-2 ise iyonizasyon odalarındaki dengesizlikten dolayı aktif hale gelemedi. Buna karşılık Tuptonov gücü azalttı. Sonuç ise tamamen bir belirsizlikti. Güç çıkışı 30 MW ‘den daha az seviyelere gelmişti. Reaktör neredeyse kapanma durumuna gelmişti.
Reaktör test için öngörülen minimum başlangıç seviyenin %5’ini üretir hale geldi. Reaktördeki bu düşük aktivite reaktör çekirdeğindeki xenon-135’in gittikçe artmasını sağladı ve reaktörün zehirlenerek gücünün artmasını engelledi. Gücü arttırmak için kontrol odası personeli kontrol çubuklarının çoğunu çıkarttı. Reaktör 160 MW’a güç çıkışına 00:39’da geri döndü. Sonraki 20 dakika içerisinde reaktör 200 MW seviyelerine çıktı. Fakat bu test için yeterli olan 700 MW’tan çok daha azdı. Testin bir parçası olarak saat 01:05 sularında iki adet ana sirkülasyon pompası devreye alındı. Suyun bu sirkülasyonu çekirdek sıcaklığını düşürdü. Operatörler gücü korumak adına daha fazla manuel kontrol çubuğunu çıkardı. Böylece reaktöre giren kontrol çubuğu sayısı, gerekli olan 15 sayısının altına indi. Bu durum operatörlerce fark edilmedi çünkü RMBK reaktöründe bunu gerçek zamanlı olarak hesaplayabilecek bir cihaz yoktu.
Facia Saati
Saat 01:23:04 ‘te test başladı. Sekiz ana sirkülasyon pompasından dördü, kıyı türbininden gelen voltajla çalıştırılacaktı. Geriye kalan dört pompa ise şebekeden elektrik enerjisi alacaktı. Türbinlere giden buhar kesildi. Dizel jeneratörler devreye girdi ve sırayla yükleri almaya başladı. Jeneratörler saat 01:23:43 itibariyle sirkülasyon pompalarının gücünün tamamını karşılaması gerekiyordu. Türbin jeneratörünün hareketi azaldıkça pompalara giden güç de azaldı. Su akış hızı azaldı. Bu durum soğutma sıvısında buhar boşluklarının artmasına sebebiyet verdi.
Deney tamamlanmak üzereyken saat 01:23:40 ‘ta AZ-5 butonuna basıldı ve acil kapatma işlemi başlatıldı. AZ-5 butonuna basıldığında önceden yukarıya çekilmiş kontrol çubukları da dahil olmak üzere bütün kontrol çubukları içeri girdi. Bu durum güçte ani bir artışa sebep oldu. Butona basmaya vefat eden Akimov ve Toptunov karar verdi.
AZ-5 butonuna basıldığında kontrol çubukları reaktör çekirdeğine girmeye başladı. Mekanizma, çubukları saniyede 0.4 metre hareket ettirdi. Çubukların çekirdeğini tüm yüksekliğini kat etmesi 18 ile 20 saniye arasında sürdü. Çekirdeğin tüm yüksekliği 7 metreydi. Fakat buradaki problem RMBK kontrol çubuklarının tasarımından kaynaklanmaktaydı. Her kontrol çubuğunun ucunda bir grafit nötron moderatörü vardı. Bu moderatör, kontrol çubuğu tamamen çekildiğinde oradaki suyun yerine gelerek reaktörün güç çıkışının artması için tasarlanmıştı. Kontrol çubuklarının reaktöre doğru girmesiyle başlangıçta reaktörün alt kısmındaki su, grafit ile yer değiştirdi, böylece başlangıçta çekirdeğin alt kısmındaki reaksiyon hızı artmış oldu. Bu durum aslında 1983’te Ignalina’daki RMBK reaktöründe gözlemlenmişti fakat buna karşı bir önlem alınmadı. Birkaç saniye sonra bir güç artışı meydana geldi ve çekirdek aşırı ısındı. Bu da yakıt çubuklarından bazılarının kırılmasına neden oldu. Üç saniye içinde reaktördeki güç çıkışı 530 MW’ın üzerine çıktı.
Cihazlar bundan sonraki olayların gidişatını kaydetmedi. Fakat simülasyon neticesinde neler olduğunu tahmin edebiliyoruz. Bu simülasyonda; güç artışı, yakıt sıcaklığında ve buhar birikiminde bir artışa sebebiyet vermiş ve bunlar neticesinde buhar basıncında hızla bir artış olmuştur. Bu olay yakıt kaplamasının bozulmasına, yakıt elemanlarının soğutucuya salınmasına ve bu elemanların bulunduğu kanalların parçalanmasına neden olmuştur.
Acil kapama devam ederken reaktörün gücü 30.000 MW termale ulaştı. Bu güç normalde üretilen gücün 10 katıydı. 30.000 MW, kontrol panelinde gözlenen son okumaydı. Güç artışının bundan 10 kat daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Reaktörün yok olmasına sebebiyet veren olayları tamamen baştan hayal etmek mümkün değil fakat bundan sonra gerçekleşen olayın bir buhar patlaması olduğu anlaşılıyor. Patlamaya, hasarlı yakıt kanallarından çıkan patlayıcı buhar basıncının reaktörün dış soğutma yapısına kaçması sonucu meydana geldiği kabul ediliyor. Reaktörün düzeneğinin tamamı üst biyolojik kalkan üzerine kuruludur ve bu patlama sonucunda kalkan binanın çatısına doğru savrulmuştur. Bunun oradaki birçok kişinin duyduğu ilk patlama olduğu düşünülüyor.
Bu patlama, diğer yakıt kanallarının da patlamasına sebep oldu ve reaktör çemberini besleyen soğutma kanallarının büyük bir kısmını parçaladı ve bunun sonucunda oradaki soğutma suyu buhara dönüştü. Buhar, reaktör çekirdeğinden kaçtı. Böylece çekirdeği soğutması gereken su da kalmamış oldu. Su kaybı high positive coefficient dediğimiz olayla birleşince reaktörün termal gücü daha da arttı. RMBK reaktör tasarımları güvensiz bir şekilde tasarlandığından su buhara döndüğü zaman reaksiyon hızlanır. Buna high positive coefficient denir. Eğer reaksiyon yavaşlasaydı bu güvenli bir tasarım olurdu ve buna da negative void coefficient derdik. Su buhara dönüştüğü ve çekirdekteki reaksiyon da hızlandığı için bir kısır döngü oluştu. Çekirdek daha fazla ısınıp daha fazla buhar oluşturuyor ve bu da high positive coefficient’tan dolayı daha fazla reaksiyona sebebiyet veriyor ve bu da daha fazla ısıya sebep oluyordu.
İkinci ve daha güçlü bir patlama (225 ton TNT’ye eşit) birinci patlamadan 2 veya 3 saniye sonra oldu. Bu patlama çekirdeğin dağılmasına sebep oldu. Nükleer reaksiyon tamamen durdu. Patlama reaktörün etrafındaki koruyucu konteyneri kırdı ve sıcak grafit parçalarını dışarı fırlattı. Bu grafit parçaları havaya karıştığında alev aldı. Reaktörün diğer yerlerinde de yangınlar vardı. Bu yangın büyük bir problemdi çünkü yangınlar bir baca gibi hareket ederek tehlikeli radyoaktif maddeyi atmosfere taşıyor ve rüzgar da bu maddeleri geniş bir alana yayıyordu. Böylece bu radyoaktif maddeler çok geniş bir alana yayıldı.


26 Nisan 1986, yaşam ile ölüm arasındaki sınırı ifade ediyordu. Yeni bir zaman hesaplaşması başladı. Bu fotoğraf patlamadan birkaç ay sonra bir helikopterden çekildi. 1986'da Ukrayna'daki sahada faaliyet gösteren dört üniteden biri olan yıkılmış Çernobil reaktörü. Bugün hiçbir ünite çalışmamaktadır. (Çernobil, Ukrayna, 1986)
IAEA Imagebank, CC BY-SA 2.0, via Wikimedia Commons
Reaktör 4’ün dışındaki gözlemciler yanan grafitleri ve reaktörden çıkan kıvılcımları görmüşlerdi. Yanan malzemelerden bazıları makine dairesinin çatışına düşmüş ve yangın çıkmıştı. Yakıt kanallarındaki ısınmış grafit blokları ve materyallarin %25’i dışarı atılmıştı. Hatta bunlardan bazıları reaktör binasının dışına da savrulmuştu. Binada meydana gelen bu hasar, çekirdekten gelen yüksek sıcaklık nedeniyle çekirdek boyunca bir hava akımı oluşturmuştur.
Büyük patlamadan sonra, santraldeki birkaç çalışan hasarın boyutunu daha net görebilmek adına dışarı çıktı. Bunlardan biri Alexander Yuvchenko ‘ydu. Dışarı çıkıp reaktör salonuna doğru baktı ve “çok güzel” diye betimliği mavi ışık demetlerinin “sonsuzluğa doğru aktığını” gördü.
Reaktör binasının ve türbin salonunun çatısında güvenlik yönetmeliklerine aykırı olarak yanıcı bir malzeme olan bitüm kullanılmıştı. Dışarı püskürtülen materyaller, halen çalışmakta olan reaktör 3’ün çatısında en az 5 yangına yol açtı. Bu yangınları söndürmek ve reaktör 3’ün soğutma sisteminin zarar görmesini önlemek gerekiyordu. Yuri Bagdasarov reaktörün derhal kapatılmasını istedi. Başmühendis Nikolai Fomin kapatılmasına izin vermedi. Operatörlere solunum maskeleri ve potasyum iyödür tabletleri verilmiş ve çalışmaya devam etmeleri söylenmişti. Saat 05:00’te Bagdasarov inisiyatif aldı ve reaktörü kapatma kararı verdi.
Faciadan kısa bir süre sonra olay yerine itfaiyeciler geldi. Olay yerine ilk gelen ekip Teğmen Volodymyr Pravyk ‘ın ekibidir ve kendisi 11 Mayıs 1986’da akus radyasyon hastalığı nedeniyle hayatını kaybedenler arasındadır. İtfaiyecilere dumanın ve kalıntıların ne kadar tehlikeli olduğu söylenmemiştir çünkü oradaki bazı itfaiyeciler bunun sıradan bir elektrik yangını olduğunu düşündüklerini ve kimsenin oradaki radyoaktif maddeyle ilgili bir şeyden bahsetmediğini söylüyordu. Grigorii Khmel, oradaki bir itfaiye aracının şoförüydü. Kendisi daha sonra olanları şu şekilde anlatmıştır:
"Oraya sabah saat ikiye on veya on beş dakika kala vardık... Etrafa saçılmış grafit gördük. Misha sordu: 'Bu grafit mi?' Ben tekmeleyip uzaklaştırdım. Fakat diğer kamyondaki itfaiyecilerden biri onu aldı. 'Sıcak,' dedi. Grafit parçaları farklı boyutlardaydı, bazıları büyük, bazıları ise tutabilecek kadar küçüktü... Radyasyon hakkında çok bilgimiz yoktu. Orada çalışanların bile bir fikri yoktu. Kamyonlarda su kalmamıştı. Misha bir su tankı doldurdu ve suyu tepeye doğru yönelttik. Sonra ölen o çocuklar çatıya çıktı - Vashchik, Kolya ve diğerleri, ve Volodya Pravik... Merdivene çıktılar... ve bir daha onları hiç görmedim."
Çernobil’de görevli olan bir başka itfaiyeci şöyle anlatmıştır:
“Diğerlerine 'Burada inanılmaz miktarda radyasyon olmalı' diye şaka yaptığımı hatırlıyorum. Sabaha hepimiz hayatta kalırsak şanslı sayılırız." Ayrıca, ”Elbette biliyorduk! Yönetmeliklere uymuş olsaydık reaktörün yakınına asla gitmezdik. Ama bu ahlaki bir zorunluluktu, görevimizdi. Kamikaze gibiydik." demiştir.
Asıl öncelik, reaktör 3’ü korumak için onun etrafındaki yangınları söndürmekti. Etraftaki yangınlar saat 05:00 itibariyle söndürülmüştür. Fakat oradaki birçok itfaiyeci çok yüksek dozda radyasyona maruz kalmıştır. Reaktör 4’ün içindei yangın ise 10 Mayıs 1986’ya kadar devam etmiştir. Oradaki grafitin yarısından fazlasının yandığı söylenir.
Ölmeden önce olaya karışan itfaiyecilerin görgü tanıklarına göre, itfaiyecilerden biri radyasyonun tadının “metal gibi” olduğunu ve yüzünde iğne batması benzeri bir his olduğunu ifade etmiştir.
Reaktör binasının radyasyondan en kötü etkilenen bölgelerindeki seviyelerin saniyede 5,6 röntgen (R/s) yani saatte 20.000 röntgenden fazla olduğu tahmin ediliyor. Bir öldürücü doz 500 röntgen civarlarındadır. Bazı bölgelerde, korunmasız işçiler bir dakikadan kısa bir süre içinde ölümcül dozu almışlardır. Çoğu radyasyon ölçme cihazı bu radyasyon seviyelerini ölçecek düzeyde değildi. Reaktör mürettebat şefi Aleksandr Akimov, hatalı düşük okumalar nedeniyle reaktörün sağlam olduğunu düşünmüştür. Binanın etrafında bulunan grafit parçaları ise görmezden gelinmiştir. Saat 04:30’da getirilen başka bir radyasyon ölçme cihazından alınan ölçümler ise cihazın arızalı olduğu düşünülerek reddedilmiştir. Akimov sabaha kadar reaktörde kalmış ve mürettabatı reaktöre su pompalamaya göndermiştir. Hiçbiri herhangi bir koruyucu ekipman giymemiştir. Akimov da dahil olmak üzere mürettabın çoğu üç hafta içinde radyasyondan hayatını kaybetmiştir.
Pripyatın Tahliyesi
Santralin yakınındaki Pripyat şehri hemen tahliye edilmemiştir. Orada yaşayan halk gece boyunca olanlardan haberdar edilmemiştir. Birkaç saat içinde birçok insan hasta olmuştur. Daha sonra; kontrol edilemeyen öksürük, kusma nöbetleri, şiddetli baş ağrıları ve ağızda metalik tat olduğu Pripyat sakinlerinde gözlemlenmiştir. Santral, Moskova’daki yetkililer tarafından yönetildiğinden Ukrayna hükümet faciayla iligli anında bilgi alamamıştır.
Valentyna Shevchenko o dönemde Ukrayna SSC Yüksek Sovyeti Prezidyumu Başkanıydı. Ukrayna’nın görevdeki İçişleri Bakanı Vasyl Durdynets, güncel olayları bildirmek için 0:00 ‘da iş yerinden onu aradı. Aralarında geçen konuşmanın ancak sonlarına doğru Çernobil Nükleer Santrali’nde bir yangın çıktığını ancak söndürüldüğünü ve her şeyin yolunda olduğunu söylemiştir. Shevchenko “İnsanlar nasıl”? diye sorduğunda, endişelenecek bir şey olmadığını söylemiştir. Hatta "Bazıları düğün kutluyor, bazıları bahçeyle uğraşıyor, diğerleri de Pripyat Nehri'nde balık tutuyor." demiştir.
Shevchenko daha sonra telefonla Ukrayna Komünist Partisi Genel Sekreteri ve fiili devlet başkanı olan Volodymyr Shcherbytsky ile konuştu. Shcherbytsky, SSCB Bakanlar Kurulu başkan yardımcısı Boris Shcherbina başkanlığındaki devlet komisyonu heyetini beklediğini söyledi. Kazayı araştırmak için aynı gün içinde bir komisyon kuruldu. Komisyona, Kurçatov Atom Enerjisi Enstitüsü Birinci Müdür Yardımcısı Valery Legasov başkanlık ediyordu ve ona komisyonun önde gelen nükleer uzmanlarından Evgeny Velikhov, hidro-meteorolog Yuri Izrael, radyolog Leonid Ilyin ve diğer bilim adamları eşlik ediyordu. 26 Nisan akşamı Boryspil Uluslararası Havalimanı'na uçtular ve nükleer santrale vardılar. O zamana kadar iki kişi ölmüş ve 52 kişi hastaneye kaldırılmıştı. Delegasyon, kısa süre içinde reaktörün yok olduğuna ve aşırı yüksek radyasyon seviyelerinin oradaki sakinler üzerinde radyasyon vakalarına neden olduğuna dair bol miktarda kanıt elde etti. 27 Nisan'ın erken saatlerinde, Pripyat'ın tahliye edilmesini emrettiler. Tahliye duyurusunun çevrilmiş hali şöyledir:
“Pripyat sakinlerinin dikkatine! Şehir Konseyi, Pripyat şehrindeki Çernobil Nükleer Santrali'ndeki kaza nedeniyle çevredeki radyoaktif koşulların kötüleştiğini bildirmektedir. Komünist Parti, yetkilileri ve silahlı kuvvetler bununla mücadele etmek için gerekli adımları atmaktadır. Buna rağmen, insanları mümkün olduğunca güvenli ve sağlıklı tutmak amacıyla, çocuklar öncelikli olmak üzere, Kiev bölgesindeki en yakın kasabalardaki vatandaşları geçici olarak tahliye etmemiz gerekmektedir. Bu nedenlerle, 27 Nisan 1986, saat 14:00'ten itibaren her apartman bloğu, polis ve şehir yetkilileri gözetiminde bir otobüs kullanabilecektir. Belgelerinizi, bazı önemli kişisel eşyalarınızı ve her ihtimale karşı belirli miktarda yiyecek almanız şiddetle tavsiye edilir. Şehrin kamu ve sanayi tesislerinin üst düzey yöneticileri, bu tesisleri iyi çalışır durumda tutmak için Pripyat'ta kalması gereken çalışanların listesine karar vermiştir. Tahliye süresi boyunca tüm evler polis tarafından korunacaktır. Yoldaşlar, konutlarınızı geçici olarak terk ederken lütfen ışıkları, elektrikli ekipmanları ve suyu kapattığınızdan ve pencereleri kapattığınızdan emin olun. Lütfen bu kısa süreli tahliye sürecinde sakin ve düzenli olun.”
Tahliye Anonsu


Kiev yakınlarındaki Makariv Raion'da Ternopil'den gelen inşaat işçileri tarafından radyasyona maruz kalmış bölgeden tahliye edilenler için Ternopilske adında yeni bir köy inşa edildi.
IAEA Imagebank, CC BY-SA 2.0, via Wikimedia Commons
Tahliyeyi hızlandırmak için, sakinlere sadece gerekli olanları getirmeleri ve yaklaşık üç gün boyunca tahliye edilmiş olarak kalacakları söylendi. Bunun sonucunda, çoğu kişisel eşya geride bırakıldı ve sakinlerin belirli eşyaları geri almasına ancak aylar geçtikten sonra izin verildi. Saat 15:00 itibariyle, 53.000 kişi Kiev bölgesine tahliye edildi. Ertesi gün, 10 kilometre mesafedeki bölgeden insanların tahliye edilmesi için görüşmeler başladı. Kazadan on gün sonra, tahliye bölgesi 30 kilometreye genişletildi. Çernobil Nükleer Santrali Yasak Bölgesi üzerinde değişimler olsa da o zamandan beri varlığını sürdürmektedir. Pripyat yerine Çernobil Nükleer Santrali çalışanlarını barındırmak için Dinyeper bataklıkları boyunca Slavutych adında yeni bir şehir inşa edilmiştir ve Çernobil Nükleer Santrali’ne doğrudan demiryolu bağlantısı kurulmuştur.
Kalıntıların Temizlenmesi
Reaktör çatısındaki yaklaşık 100 ton radyoaktif enkazın “sarkofaj" adı verilen koruyucu yapının inşası için temizlenmesi gerekliydi. Başlangıçta uzaktan kumandalı robotlar kullanıldı. Bunlar içinden en çok bilineni Batı Alman yapımı sarı renkli “Joker” robotuydu. Ancak robotların çoğu yüksek radyasyona ve arazi şartlarına dayanamıyor ve elektronik sistemlerinin zarar görmesiyle başarısız oluyorlardı.


Operatör V. Istomin uzaktan kumandayla buldozeri kontrol ediyor.
IAEA Imagebank, CC BY-SA 2.0, via Wikimedia Commons
Bunun sonucunda “tasfiyeciler” denilen ve askeri personellerden oluşan bir grup oluşturuldu. Tasfiyecilerin her birine 40-90 saniye arası süre veriliyor ve bu süre aralığında küreklerle temizleyebildikleri kadar kalıntıyı temizliyorlardı. Tasfiyeciler ortalama 250 mSv radyasyona maruz kaldı. Tasfiye bitimine kadar 3.828 kişi görev aldı.


Temizlik operatörleri yoğunlaştırılmış süt ve konserve balık gibi özel kumanyalar alıyor.
IAEA Imagebank, CC BY-SA 2.0, via Wikimedia Commons
Sarkofajın Yapımı
Radyoaktif maddenin daha fazla etrafa yayılmasını engellemek ve reaktör 3’ü güvence altına almak amacıyla hasar görmüş reaktörü kapsayan çelik ve betondan bir barınak diğer ismiyle bir “Sarkofaj” yapıldı. Bu o zamanın şartlarında hızlıca düşünülmüş ve alelacele yapılmış ve 30 yıllık ömrü olan bir barınaktı. Yıllar sonra onun üzerine “Çelik Kalkan” adlı daha görkemli bir yapı gelecekti.
Çelik Kalkan
Eski sarkofaj artık yaşını gösteriyordu. Nitekim 12 Şubat 2013’te sarkofaja bitişik türbin binasının çatısının 600 m²'lik bir bölümü çöktü, bu da yeni bir radyoaktivite salınımına ve bölgenin geçici olarak tahliye edilmesine neden oldu. Daha sonra uzmanlar sarkofajın kendisinin de çökmenin eşiğinde olduğu konusunda uyardı.
1997’de daha kalıcı bir çözüm üretmek adına Uluslararası Çernobil Barınağı Fonu kuruldu. 2011’de uluslararası bağışçılardan 864 milyon euro topladı ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) tarafından yönetildi. Yeni barınak “New Safe Confinement” yani Yeni Güvenli Kapsül olarak adlandırıldı ve inşaatı 2010’da başladı. Mevcut sarkofajın üzerine kaydırılabilmesi için 4 numaralı reaktör binasının bitişiğine raylar üzerinde inşa edildi. 105 metre yüksekliğe sahip ve 257 metre genişliğe sahip metal bir kemerdi. Nitekim bu yeni yapı 2016’da tamamlandı ve 29 Kasım’da raylar vasıtasıyla eski sarkofajın üzerine kaydırıldı. Eski sarkofajın aksine bu yapı güvenli bir şekilde sökülecek şekilde tasarlandı.
Bitirirken Son Sözler
Bir zamanlar canlı olan Çernobil’in sokakları artık kendini doğanın hükmüne bırakmış durumda. Geriye bir zamanlar orada yaşayan insanların eşyaları, çocukların oyuncakları, itfaiyecilerin giysileri ve metinleri silikleşen Sovyet propagandaları kaldı. Bir zamanlar yeni görünen ve içini insanların doldurduğu yapılar artık yıpranmış ve terk edilmiş halde.
“Acımasızca geçip giden zamandan geriye kalan sadece yalnızlıklarımız...”


Jason Minshull, Public domain, via Wikimedia Commons
Kaynaklar
Wikipedia contributors. (2025, March 28). Pripyat. In Wikipedia, The Free Encyclopedia. Retrieved April 28, 2025, from https://en.wikipedia.org/wiki/Pripyat (Bu kaynaktan içerik adapte edilmiştir.)
Wikipedia contributors. (2025, April 28). Chernobyl Nuclear Power Plant. In Wikipedia, The Free Encyclopedia. Retrieved April 28, 2025, from https://en.wikipedia.org/wiki/Chernobyl_Nuclear_Power_Plant (Bu kaynaktan içerik adapte edilmiştir.)
Wikipedia contributors. (2025, April 27). Chernobyl disaster. In Wikipedia, The Free Encyclopedia. Retrieved April 28, 2025, from https://en.wikipedia.org/wiki/Chernobyl_disaster (Bu kaynaktan içerik adapte edilmiştir.)
Chernobyl Visit. (n.d.). Pripyat city before the Chernobyl disaster and after. In Chernobyl Diaries. Retrieved April 28, 2025, from https://chernobyl-visit.com/chernobyl-diaries/pripyat-city-before-the-chernobyl-disaster-and-after/
Lisans Bilgisi: Bu makale Creative Commons Attribution-ShareAlike 4.0 International License (CC BY-SA 4.0) altında lisanslanmıştır. Bu, çalışmanın temel kaynaklarından olan Wikipedia içeriğinin lisans gereklilikleri nedeniyledir. Kullanılan Wikipedia kaynakları, CC BY-SA 4.0 lisansı altında yayınlanmaktadır ve bu kaynaktan adapte edilen içeriğin aynı lisans altında paylaşılması gerekmektedir.